Tekrarlanabilirlik iyi mi, kötü mü?

Evde kahve kavurmada tekrarlanabilirlik önemlidir. Tekrarlanabilirlik demek, aynı kavurma profilini hatasız bir şekilde tekrar tekrar uygulayabilmek demektir. İstenen sıcaklık profilinin izlenmesi ve uygulanan sıcaklığın anlık olarak takip edilmesi sırasında elbette belli bir farklılık olacaktır, ancak bu farkın en aza indirilebilmesinden bahsediyoruz. Bu yetenek, yakın zamana kadar çoğu ticari kavurma makinesinde yer almıyordu. Yükleme başlangıç sıcaklığı, gaz ve hava ayarları, boşaltma sıcaklıkları kavurucu tarafından elle ayarlanan kavurmalarda tekrarlanabilirlik, elbette kavurucunun tecrübesine ve dikkatine bağlı oluyordu. Fakat bilgisayar ve sayısal kontrol yöntemleri hayatımızın her alanına gittikçe daha fazla giriyor. Yeni kavurma makineleri kavurma sırasında istenen sıcaklık profilini sayısal olarak kontrol ettiklerinden, hatta yüklemeyi bile istenen sıcaklıkta otomatik olarak yapabildiklerinden, tekrarlanabilirlik konusunda artık teknik olarak bir sorun yaşanmıyor.

Peki bu kadar hassas bir şekilde sağlanan tekrarlanabilirlik ev tüketicisi için iyi bir şey mi?

Cevap basit: Kavrulan çekirdekler istediğiniz ve damak tadınıza uygun kavurma seviyesinde ise EVET. Değilse, her siparişinizde istemediğiniz kadar açık veya koyu kavrulmuş, damak tadınıza hiç uymayan bir kahveyi tekrar tekrar satın alıp mutsuz olmanız kaçınılmaz. Satın aldığınız kahve için kavurucuya geri dönüş yapıp, istediğiniz şekilde düzeltilmesini sağlayamadığınızda, ki bunu pratikte uygulayan kavurucu yok, kavurucuyu kötüleyip, başka bir kavurucu aramaktan başka bir çözüm bulunamıyor.

Evde kahve kavurmanın bana göre en önemli avantajı bu.

Aşağıda piyasadan alınmış Honduras çekirdekler için yaptığım deneme var. Aynı sıcaklık profilini uygulayıp, bitirirken değişik zamanda ve sıcaklıkta sonlandırmayı denedim. Silik olarak gözüken ilk profilde 220 derecede sonlandırdığım kavurma seviyesi, genel olarak elde etmeye çalıştığım, hem espresso, hem de Aeropress demleme için beğendiğim bir profil. Koyu kırmızı ikinci profilde ise ikinci çıtlamayı duyana kadar süreyi ve sıcaklığı uzatmaya çalıştım ve yaklaşık 227 derecede sonlanan bir kavurma.

Bu iki profil arasındaki renk farkı aşağıdaki fotolarda. Solda ilk profil, sağda ise ikinci çıtlamayı duyduğum ikinci profili görebilirsiniz.

Renk farkı aşağıdaki fotoda daha net görülebilir.

Peki sonuç olarak bu iki kavurma seviyesi arasındaki 6-7 derecelik fark neyi değiştiriyor?

İlk kavurma seviyesi ile kendi tercihime göre kavurduğum çekirdeklerle yaptığım espressoyu içerken ben mutlu olurken, eşim benim beğendiğim seviyeye mahkum olmuş oluyor. İkinci kavurma seviyesinde, baskılanan asidite nedeniyle daha belirginleşen bitter çikolata ve karamel tatlarını eşim daha fazla beğendi.

Ticari kavurucular gibi tüketiciye kulaklarımı tıkayıp, kendi bildiğimi okumayı tercih etseydim, boş yere ağız tadımızı bozmuş olacaktım. Yeter ki ağız tadınız bozulmasın.

Herkese lezzetli kahveler.